Diş kaplaması ...

Kuron,  (Fransızca couronne),
Diş kaplaması,
Dişleri korumak için diş üzerine geçirilen kaplama.
Dişlerdeki kırık, çürük veya başka bir sebeble aşırı madde kaybı olan dişlerin küçültülüp kaplanması operasyonuna denir. 
Dişleri sağlamlaştırmak, korumak ve güzelleştirmek veya kusurlu bir dişi yeniden eski durumuna getirmek için dişe yapılan bir kaplama şeklidir.

Yeterince diş desteğinin olmaması durumunda büyük bir dolguyu restore etmek, zayıf dişlerin kırılmasını önlemek, bir diş implantına üst yapı hazırlamak, kırık, şekli bozuk veya renklenmiş dişleri kaplamak için yapılan kaplamaya verilen isim. Bu kaplamalar farklı malzemelerden yapılmaktadır. Bu kuron kaplama malzemeleri altın, bazı değersiz alaşımlar, porselen (seramikler), akrilik, kompozit ya da hepsinin kullanılabildiği kombinasyonlarda yapılabilir. 


Kaplama yapılacak dişler önceden kesilerek hazırlanan ve metal desteksiz porselen kaplamalar. Zirkonyumun üzerine porselen konularak dişlere yapılan kaplamalar, Ceramic+Zirkonyum  kelimelerinden türetilen CERCON denir.  Doğal dişler ışığı geçirir ve canlı görünür. Metal desteksiz porselen kaplamalar ışık geçirme özelliğinden dolayı doğal dişe benzer. Metal destekli porselen dişler ise fotoğraf makinesi flaşlarında, disko ışıklarında sanki ağızda yokmuş gibi koyu renkli görünerek çirkin bir görüntü verir. Tam seramik-porselen kaplama dişler sanki ana diş gibi gibi her tür ışığı geçirir. Bu nedenle genellikle ön dişlerde seramik, porselen kaplamalar yapılır ki bir sakatlık olmasın.

Erik rakısı ...

Şlivovika,
Sljivovica, 
Slivovika,
Slivovitz,
Şilivovitsa. 
Rajika,
Slijiva
Sırp yerel içkisi, Erik rakısı.
Erik suyunun damıtılmasıyla elde edilen bir tür rakı. Sırpça erik anlamına gelen Sljiva kelimesinden türetilmiştir.


Memlekette hastalanan insanlar tek shot atıp iyi oluyorlar. Mubarek sanki ilaç. Ama iki tek çakınca bilinç kaybına neden olduğu söyleniyor. 

Eski Yugoslavya'da daha çok Sırplar, Bulgarlar ve Çekler tarafından yapılır. Balkanlardaki manastırlarda rahipler tarafından  erik ve kırk çeşit şifalı bitkiden ( ısırgan otu, oğul otu, yabani kekik, nane, fesleğen v.s.) üretilen bu içkiye slivovice, slivovits, slivovka, sljivovica, sljiva, rakija denir.
 

Şırnak ilinde kullanılan bir nevi sıva ...

Cas, 
Şırnak ili ve çevresindeki yerleşim Dicle Nehri, kolları ve arkasındaki dağ yamaçlarında kurulmuştur. Kentten günümüze gelen eski mahallelerde dar sokakların çevresinde evler sıralanmıştır. Çoğunlukla bu evlerin dışa kapalı bir görünümleri vardır. Duvarları yazın sıcağından kışın da soğuğunu önleyecek biçimde taştan oyulmuşlardır. Pencereler dar ve genellikle de kemerli olarak yapılmıştır. Bu tür pencerelerin yapılmasında yaşam biçiminin büyük rolü olmuştur. 

Evlerin duvarları moloz taştan yığma tekniğinde yapılmış, üzerleri cas denilen bir nevi sıva ile sıvanmıştır. Cas yöreden sağlanan alçı taşının fırınlarda yakılıp, öğütülmesiyle elde edilmiştir. Çabuk sertleşmesinden ötürü de evlerin bazılarında görülen kalıpsız kubbe yapımında kullanılmıştır.

Evler çoğunlukla bir veya iki katlı olup, üç katlı olanlara ender rastlanmaktadır. Bazı evlerde harem ve selamlık plan tipleri ile karşılaşılmıştır. Evlerin alt katlarında kiler ve depolara yer verilmiştir. Zemin ve birinci katlarda ise sofaların çevresine odalar sıralanmıştır.

Yörede taşın çok yaygın oluşundan ötürü de kesme taş, moloz ve hımış tekniği yer yer kullanılmıştır. Bunun yanı sıra beyaz ve siyah bazalt taşların alternatifli olarak kullanıldığı da görülmektedir. Özellikle kapı girişlerinde ve pencere çevrelerinde bu tür siyah beyaz taşlara geniş yer verilmiştir. Evlerin üst örtüsünü düz toprak damlar oluşturmuştur. Çevrede ağacın az oluşundan ötürü ahşaba çok az yer verilmiştir.

Günümüzde Şırnak evleri yeni yapılanmadan ötürü sayıca çok azalmıştır. Bununla beraber il merkezinin arka sokaklarında XIX.yüzyılın sonu ve XX.yüzyılın ilk yarısından kalma taş yapılarla karşılaşılmaktadır.

Şırnak’ta sivil mimari örneklerini en iyi yansıtan yapılardan birisi de Abdurrahman Ağa Kasrı’dır. XIX.yüzyıl sonlarından kalan bu kasrı Şırnaklı duvar ustalar ve işçiler tarafından beş yılda yapılmıştır. Bu kasrın içerisinde Abdurrahman Ağa ve ailesinin yaşadığı köşk bölümü ile birlikte 360 odası bulunuyordu. Aynı zamanda altında bir de zindanı bulunmakta idi. Günümüzde bu yapı çok harap durumdadır.

Şırnak’ın Cizre ilçesi Dağkapı Mahallesi, Bayır Sokak’taki Mehmet Ağa Kasrı da XIX.yüzyıl sonlarına doğru yapılmıştır. Hamidiye alaylarından Binbaşı Fettah Ağa’nın yaptırmış olduğu bu konak da siyah bazalt taş ve beyaz kalker taştan yapılmış yörenin ilginç yapılarından birisidir.

Yörede, özellikle Beytüşşebap ilçesinde, Fargoşin Yaylası’nda Dev Evleri (Dirheler) bulunmaktadır. Bu evler kesme taştan yapılmış büyük ölçüdeki yapılardır. Bunların yapılmasındaki amaç çevreyi gözetlemektir. Ayrıca yaylalara çıkan gruplar da bu evlerde kısa süreli barınmışlardır. 


Alıntı; Kenthaber Kültür Kurulu

Popüler Yayınlar

Translate

Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı